Kaygılı Çocuğu Nasıl Tanırız?

Kaygılı Çocuğu Nasıl Tanırız?

  Kaygılı bir çocuğu nasıl tanımlarsınız? Ya da kaygı düzeyinin nasıl farkına varırsınız? Kaygı, buzdağının görünen bir parçası gibidir. “Gözlemleyebildiğiniz” davranışlar, size çocuğunuzun kaygılı olduğunu düşündürtebilir ancak kaygı,tek başına bir sorun değildir. Hissedilen duygular,yaşanan deneyimler sonucu oluşan bir tutumdur. Yani çocuğunuz kaygılıysa aslında buzdağının altında çok daha fazlası olabilir.

Reddedilme,yalnız hissetme,kıskançlık,utanma,çaresizlik,mutsuzluk,bıkkınlık,ümitsizlik gibi birçok duygu çocukta kaygı yaratabilir. Bu duygularda bir çok farklı deneyimden örneğin, yeni bir kardeşin gelmesi,boşanma,taşınma,yeni bir okula başlama,arkadaşları tarafından dışlanma,akademik başarısızlıklar,aile içi huzursuzluk,taciz gibi birçok konudan kaynaklı olabilir. Çocuğunuzun duygudurumunda ve davranışlarında farklılık gözlemliyorsanız acaba kaygılı olabilir mi diye düşünmekte yarar var.


 

Kaygı Kendini Nasıl Gösterir?


 

Uyku Problemleri

      Uykuya dalmakta zorluk çekmeyen,uyansa bile bir süre yatağında vakit geçirip yeniden uykuya dalabilen çocuklar süreç içerisinde uykuya dalmakta güçlük çekerler,anne veya babalarının yanlarında uyumak isterler, huysuzlaşabilirler. Burada önemli bir nokta, uyku problemleri ve kaygının yumurta-tavuk döngüsüne sahip olmasıdır. Yani, kaygılı çocuk uyku problemleri yaşamaya başlayabilir ancak bir süre sonra uykusuzluk,gün içi yorgunluk,güne keyifli başlayamama çocukta kaygıyı daha da arttırır.


Öfke

     Özellikle çocuklarda kaygı ve öfke arasında sıkı bir ilişki bulunur. Uzun süre kaygı hisseden çocuk,kaygısını yönetemedikçe çaresiz hisseder.Çaresiz, sonunda öfke olarak dışarı çıkar. Çocuğunuzun kronik şekilde öfkeli,kızgın ya da geçmişle kıyaslandığında bazı durumlara fazla hırçın tutumu varsa kaygılı olabileceğini gözden geçirmek gerekir.


Karşı Gelme

       Yoğun kaygı yaşayan çocuklar duygularını tanımlayamadıkları ve bu kaygıyla nasıl başa çıkacaklarını bilmedikleri için gün içinde rahatlamak adına daha önce yaptıklarından farklı davranışlar gösterebilirler. Özellikle sevdikleri,hoşlandıkları rutinleri bozabilirler. Her zaman hoşlandıkları çizgi filmleri,yemekleri izlemek,yemek istemeyebilirler. Sunduğunuz seçimlere problem çıkarabilirler. Burada asıl mesele karşı gelmek değil,içlerindeki yoğun kaygıyı nereye,nasıl yerleştirip huzurlu hissedeceklerini bulamamalarındandır.



 Dikkasizlikler

       Kaygılı hisseden çocuk sürekli ne zaman kaygılı hissedeceği,bu kaygıyı nasıl geçirebileceği gibi sürekli kaygısı ile uğraştığı için başka bir alana dikkat kesilemez hale gelebilir. Küçük sakarlıklar,unutkanlıklar yaşamanın yanı sıra derslere kendilerini veremezler,ödevleri tekrar tekrar gözden geçirmeleri gerekebilir.


 

Kaçıngan Davranışlar

     Çocuk,kaygılı hissetmeye başlayınca kaygı hissettiği ortamdan,kişiden kaçmaya başlar ancak kaçıngan davranışlar kartopu gibi büyüyerek çocuğun hayatını etkileyecek düzeye gelebilir. Önce bir yere gitmez sonra başka bir yere,tek başına daha güvenli hissettikçe birçok şekilde kendini izole etmeye başlar ve sonunda farklı bir ortama girmekten korkar hale gelir.

 

Bedensel Ağrılar

    Kaygının en somut şekilde kendini gösterdiği yer bedensel kronik ağrılardır. Sürekli karın,baş ağrıları,mide bulantıları,kas ağrıları gibi nedenler fizyolojik nedenleri dışında çoğu zaman psikolojiktir ve çocuklarda çok sık rastlanır.

 

Aşırı Planlama

      İç dünyalarında  işler yolunda gitmeyince çocuk kontrol edemediği bir duyguyla baş etmenin yolunu dış dünyayı kontrol etmeye çalışarak rahatlamaya çalışır.

Tekrar tekrar çanta kontrolü,ödev kontrolü,bir şey unutmamak için odasına dönme,kıyafetlerini kontrol etme,oyuncaklarını,dolabını sık düzenleme gibi birçok durumu gözlemleyebilirsiniz.


Aşırı Tepki Verme

   Kaygılı çocuk dış dünyadan gelen uyarılara daha tepkisel hale gelir. Seslerden irkilebilir, korkmadığı nesnelerden korkmaya başlayabilir,daha kırılgan ve hassas hale gelir daha kolay ağlayabilir.

 

Kendileri Hakkında Olumsuz Düşüncelere Sahip Olma

  Kaygı düzeyi yüksek olan çocuklar kendileriyle ilgili olumsuz düşüncelere sahip olabilirler. Beden algılarıyla ilgili sıkıntı yaşayabilir,başarısız hissedebilirler.


     Aileler çocuklarda bu gibi durumları gözlemlediklerinde mutlaka çocuklarının yaşantısını sorgulamalıdırlar. Çocuk ne hissediyor, okulda,arkadaşlarıyla ya da evde onu kaygılandıran bir olay yaşandı mı? gibi sorulara cevap aramak oldukça önemlidir.

Ebeveyn olarak olabildiğince sakin kalarak çocuğun kendi içinde yatıştıramadığı duyguları yatıştırmasına yardım etmek gerekir. Aileler bu konuda uzman yardımına başvurabilirler.